Bilgi Metabolizması

Sosyoniğin temelinde Antoni Kepinski'nin Bilgi Metabolizması Teorisi (Theory of Information Metabolism - TIM) vardır. Sosyoniğin gelişimi için, bilgi metabolizmasına yalnızca çok önemli bir kavram olarak dolaylı olarak atıfta bulunulmuştur, ancak bu kavramın gerçekte neyi kapsadığını açıklamak için bir girişim olmamıştır.

Arka Planı

Antoni Kepinski (1918-1972), tıp felsefesine ve hümanist psikiyatriye yaptığı önemli katkılarla tanınan Polonyalı bir psikiyatrist ve düşünürdü. Kepinski'nin çalışmasındaki en önemli kavram, insan zihninin öznel psikolojik deneyimi ile evrendeki nesnel biyolojik ve termodinamik süreçler arasındaki kopukluğu ortadan kaldıran "Enerjisel Bilgi Metabolizması" fikridir. Başka bir deyişle, insan zihni, diğer tüm fiziksel süreçlerin uyduğu aynı yasalara uyar. Bununla birlikte, Kepinski bu fikri, tıp camiasının akıl hastalıkları için henüz davranışsal terimlerle kanıtlanmamış terminoloji geliştirmesine tepki olarak geliştirdi. Analitik psikolojiye, özellikle Jung'un psikolojik tip teorisine de uygulanabileceğinin farkında değildi.

BM Modeli

Kepinski, bilgi metabolizmasını bir hücrenin fonksiyonlarıyla karşılaştırdı ve modelinde ökaryotik hücrelerin mikro organelleriyle doğrudan karşılaştırılabilir kavramlar yarattı. Kepinski'nin modelinde bileşenler bilinç (çekirdek), algısal bir sınır (hücre zarı), bilgi merkezleri (endoplazmik retikulum ve lizozomlar) ve enerji merkezleri (mitokondri) vardı.

Bilinç

İnsan bilişini biçimsel olarak düzenleyen, bilinçli karar vermekten sorumlu aktiviteleri yöneten ve gönüllü fiziksel aktiviteleri yöneten "Benlik" duygusudur.

Algısal Sınır

Organizma ve çevresi arasında nasıl net bir sınır varsa, bilinçli zihin ile dış dünya arasında da benzer bir sınır türü vardır. Çevre ve bilinçli zihin arasındaki karşılıklı bağımlılık, metafizikte nesne ve özne arasındaki ilişkiyi taklit eder. Bilinçli zihin, ne içinde bulunduğu çevrenin bölünmüş bir görüntüsüdür ne de içinde bulunduğu çevrenin etkisinden tamamen arınmış değildir. Her iki varlık da birbirini etkiler, ancak birbirlerine bağımlı değildir.

Bilgi Merkezleri

İnsan psişesi (ruhu), bilinçsiz ve bilinçli olmak üzere iki kısma veya katmana ayrılır. Bilinçdışı katman, insan ruhunun iç kısmıyla, gerçekte hiçbir şekli veya biçimi olmayan duygu ve hayal süreçleriyle ilgilenir. Öte yandan, bilinçli katman, insan zihninin beş duyu ve rasyonel düşünme yoluyla gerçeği algıladığı için zihinsel temsiller yaratarak insan ruhunun dış kısmıyla ilgilenir. Beş duyu ve bilinçli düşünce olmasaydı, dış dünya tamamen biçimsiz ve bilinemez olurdu. Bu katmanların her ikisi için de yakın mesafeden (Karışmış, zevk/acı duygusu uyandırır) veya uzun mesafeden (Ayrılmış, zevk/acıdan kopuk) erişilebilirler.

Enerji Merkezleri

Termodinamikteki Carnot Döngüsüyle doğrudan karşılaştırılamazken, Kepinski, insan ruhunun entropi ve negentropiye duyarlı açık bir sistem olduğunu savunarak bilgi teorisinden bilgi metabolizmasına uygulanabilecek benzer bir ilke çıkardı.

Kepinski, enerji metabolizmasının iki aşamasını aşağıdaki şekilde tanımlar:

  • Birinci aşama (İşleme) - Birey çevreden enerji alır ve onu bilgiye dönüştürür, metabolize eder ve ona karşı temel bir tutum geliştirir. Bu bilginin ne kadar güçlü bir şekilde öncelik verildiğine bağlı olarak, bilinçdışı tutum "ona doğru" veya "uzak" olabilir.

  • İkinci aşama (Davranış) - İlk aşama bilgiyi metabolize ettikten sonra, nasıl yanıt verileceği seçenekleri gelişmeye başlar. Birey bir karara vardığında, çevreye geri tepki verebilir, bilgiyi fiziksel eylem yoluyla tekrar enerjiye dönüştürebilir.

Augusta; Jung'un Psikolojik Tiplerini, Bilgi Metabolizması ile birleştirdiği için 8 bilgi öğesinin birbirinden nasıl farklı olduğunu açıklamak için yeni yapısal tanımlara ihtiyaç duyulmuştur.

Bu ikilikler – Akılcı/Akıl Dışı, Dışsal/İçsel, Ayrık/İlgili ve Dışa dönük/İçe dönüktür.

Sosyonik için Bilgi Metabolizmasının amacı, bilişsel kalıpları (bilgi) davranışla (enerji durumları) sağlam bir şekilde ilişkilendirmektir.

Last updated